KPSS’yi Kazanmak Yetmiyor: Öğretmenlik İçin Milli Eğitim Akademisi Zorunlu

Fakülteyi tamamlayıp KPSS’yi geçmek artık öğretmen olmak için tek başına yeterli değil. Adaylar, atanabilmek için Milli Eğitim Akademisi’nde 550 saatlik bir programa katılmak zorundalar.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, atamalardan önce adayların 550 saatlik Milli Eğitim Akademisi programına tabi tutulacaklarını açıkladı. Tekin, Anayasa Mahkemesi’nin bazı hükümlerini iptal ettiği Öğretmenlik Meslek Kanunu üzerinde yeni çalışmaların tamamlandığını belirtti ve dünya genelindeki modellerin incelendiğini söyledi.

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nda yapılacak devrim niteliğindeki değişikliklerle ilgili olarak Tekin, “Türkiye’de öğretmenlerin haklarından kariyer olanaklarına kadar geniş bir yelpazeyi ele alan kanun için ‘Devrim niteliğinde’ diyebiliriz. Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının ardından kanunun yeniden ele alınması gerektiğine karar verdik. Hazırladığımız taslak metnin başlıklarını vereceğim, ancak bunlara kurulda ilaveler, çıkarmalar olabilir. Kanun, öğretmenlerin ve yöneticilerin hak, ödev ve sorumlulukları, öğretmenlik mesleğinde kariyer, eğitim çalışanlarının şiddetten korunması, öğretmenlerin hizmet içi eğitimi gibi konuları kapsayacak” şeklinde konuştu.

Milli Eğitim Akademisi ve Öğretmen Yetiştirme

Milli Eğitim Akademisi’nin oluşturulmasıyla ilgili Tekin, “Dünyadaki örnekleri inceledik. Dünyada lisanstan sonra direkt öğretmenliğe atayan ülke neredeyse kalmadı. Öğretmenlerin hem istihdam süreci hem de istihdamdan sonra hizmet içi eğitimde mesleki yeterliliklerinin güncel gelişmelere göre revize edilmesi konusunda ciddi bir eksikliğimiz var bizim. Akademi bu eksikliği giderecek. Lisans mezunu bir öğretmen adayı Fransa’da 216 saat, Belçika’da 160 saat, İspanya’da 550 saat, İtalya’da 550 saat, Hollanda’da 370 saat, Türkiye’de ise 96 saat uygulama dersi alıyor” dedi.

Akademiye katılacak adaylar, KPSS puanıyla seçilecek ve başarılı olanlar sözleşmeli olarak atanacak. Ardından 3 yıl çalışmanın ardından kadroya geçecekler. Akademi, pedagojik formasyon ile ilgili eğitimi verecek ve bu eğitim bakanlığın belirlediği okullarda gerçekleşecek. Eğitim programı, öğretmenlik meslek bilgisi, özel alan eğitimi, sanat, spor, kültürel beceriler, dil, kültür ve manevi değerler gibi alanları kapsayacak.

Akademi’nin Yapısı ve Teşkilatlanması

Akademinin yapısı hakkında bilgi veren Tekin, “Akademinin merkezi Ankara olacak ve taşrada hizmet içi eğitim birimleri olacak. Fiziki şartların uygun olduğu, daha çok büyük şehirlerde teşkilat oluşturulacak. Eğitimleri tecrübeli öğretmenler, alanda uzmanlaşmış hocalar verecek. Bu kişilere geçici ya da daimi kadro ihdas edilecek. Özlük hakları itibariyle dekan düzeyinde olacak. Doğrudan bakanlığa bağlanacak. Toplam kadro sayısını belli oranda geçmeyecek şekilde başarılı eğitimcileri de sistemin içerisine dahil etmiş olacağız. Dolayısıyla yaklaşık 750 kişilik bir kadrosu olan devasa bir birim haline dönüşecek” şeklinde konuştu.

Şiddetle Mücadele ve Öğretmenlerin İtibarı

Öğretmenlere yönelik şiddetle ilgili olarak Tekin, “Öğretmenlere yönelik şiddette Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine göre tayin edilecek cezaların yarı oranında artırılması, hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin uygulanmaması ve özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin, görevleri sebebiyle kendilerine karşı işlenen suçlarda kamu görevlisi sayılması yönünde düzenlemeler yapıldı” dedi.

Eğitimde Teknoloji ve Gelecek Vizyonu

21. Milli Eğitim Şurası’nın “Eğitimde Türkiye Yüzyılı ve Teknoloji” temasıyla toplanacağını belirten Tekin, “Dijital vatandaşlık, kültürel mirasın teknolojik aktarımı, eğitimde yapay zeka, öğretmen ve yönetici yetiştirme ve mesleki gelişimde dönüşüm, yeni teknolojileri ve öğrenme ortamlarını dönüşümü, eğitimde yeşil dönüşüm ve teknolojik sürdürülebilirlik, teknoloji kullanımında ailenin rolü ve etik, eğitim teknolojilerinde erişilebilirlik ve kapsayıcılık” gibi başlıklarda istişareler için teknik ön çalışmaların planlandığını ifade etti.

Öğretmenlerle İletişim ve Gelişim Süreci

Tekin, öğretmenlerle düzenli olarak iletişim halinde olduklarını ve önerilerini değerlendirdiklerini belirterek, “Her ayın ilk cumartesini öğretmenlerimize ayırıyoruz. Türkiye’nin her tarafından derdi olan, derdini anlatmak isteyen her kim olursa randevusunu alıyor, geliyor toplantıya ucu açık, saat sınırı yok. Herkes konuşuyor. Bazı öğretmenlerimiz kişisel problemlerini, bazı öğretmenlerimiz okulun ihtiyaçlarını anlatıyor. Bazı öğretmenlerimiz de sisteme ilişkin önerilerini sunuyor” dedi.

KPSS’yi Kazanmak Öğretmenliğe Yetmiyor…